Atriyal ve Ventriküler Septal Defekt

Ventriküler Septal Defekt (VSD) Nedir?
En sık rastlanan doğumsal kalp hastalığı VSD’dir (yüzde 25-30). Karıncıklar arasında sağ-sol kalbi ayıran duvarın alt kısmında bulunan deliktir. Kalbin iki karıncığı arasında (ventrikül) arasındaki delikten basınç farkından dolayı sol kalpten sağ kalbe çok fazla kan geçecektir.

Akciğerlerden kalbin soluna gelen oksijenden zengin kan tekrar sağa geçerek, akciğerlere geri pompalanır. Akciğerlere giden kan miktarı ve akciğer atardamarı (pulmoner arter) kan basıncı, artar. Bu nedenle daha fazla çalışan kalp büyür.

Belirtileri Nelerdir
Hastalığın klinik belirtileri, VSD dediğimiz deliğin büyüklüğü ile orantılıdır. Doğum sonrası belirtilerin ortaya çıkması birkaç haftadan uzun sürebilir. VSD’ büyük ise çocuklarda yemek yeme ve kilo alma problemi, nefes alma zorluğu vardır ve çabuk yorulma gözlenir.
Sol kalpten sağa doğru kanın geçişi nedeniyle akciğer atardamarında basınç yükselmesi (pulmoner hipertansiyon) neden olur. Yüksek basınç akciğer damarlarında bir süre sonra kalıcı hasara neden olabilir. Kalpteki bu deliğin ameliyatla bir an önce kapatılması gerekir. Çünkü kalıcı pulmoner hipertansiyon gelişirse, ameliyat şansı ortadan kalkabilir.
Eğer açıklık küçük ise  kalbin yükü daha az olacaktır. Bu durumda yalnızca  kalpte bir üfürümün duyulması dışında bulgu olmayabilir. Ameliyata  gerek olmadan kendi kendine kapanabilir. Bunun için belli yaşa kadar beklenir, kendiliğinden kapanmazsa ameliyat yapılabilir.
Tedavi Yöntemi
VSD tanısı sıklıkla küçük yaşlarda tanısı konulur tedavisi ameliyattır. Küçük VSD ler dikişle, büyük VSD ler genellikle (daha sonra normal kalp dokusu ile kaplanacak olan) bir yama ile kapatılır.
VSD’ nin kapatılması kan akımı normale dönmesini ve kalp yetmezliğinin düzelmesini sağlar. Uzun dönemde  normal bir hayat beklentisi vardır.
Atriyal septal defekt (ASD) nedir? 
Kalbin sağ ve sol kulakçıkları arasındaki duvarda doğuştan delik bulunmasıdır. ASD varlığında sol kulakçıktaki temiz kan sağ kulakçıpı geçer ve sağ kalbin pompalaması gereken  ve akciğerlere ulaşan kan miktarı artar.
Zamanla aşırı hacim yüklenmesi akciğer atardamarında basınç artması (pulmoner hipertansiyon) ve kalp yetersizliğine neden olabilir ve yaşam süresini kısaltabilir. Ayrıca toplardamar sisteminde oluşan pıhtılar bu delikten geçmek suretiyle beyine giderek felçlere neden olabilirler.
ASD Tedavi Seçenekleri Nelerdir? 
ASD boyutu, yipi ve yeri tedavi şeklini belirler. En önemlisi ise ASD yoluyla sol kulakçıktan sağ kulakçığa geçen kan miktarı belirli bir miktarın üzerinde ise ASD kapatılmalıdır. Aksi takdirde akciğer damarlarında geri dönüşümü olmayan hasar meydana gelebilir.
 ASD’de tedavi seçenekleri;
Ameliyat ile: cerrahi olarak deliğin onarılması, yamanması Cerrahi tedavide operasyonla göğüs açılır ve cerrahi olarak kalpteki delik onarılır.
Ameliyatsız yöntemle geliştirilmiş aletlerle kapatılması: Uygun vakalarda kardiyologlar tarafından uygulanan damar yolu ile kapatma cerrahiye alternatif bir yöntemdir.
ASD Kapatılma İşlemleri Kimlere Yapılır?
Ekokardiyografisi ile ASD tanısı konulan hastalar kapatma açısından ayrıca ayrıntılı olarak Transözofageal Ekokardiyografi (TEE) adlı özel bir ultrason cihazı ile değerlendirilir. Bu, deliğin şiddetini ve uygunluk açısından değerlendirmenin daha iyi bir yoludur. TEE ile ağız ve mide arasındaki tüpe yani yemek borusuna yerleştirilerek kalp yakından incelenir.
Kapama cihazının kenarlarının oturabileceği yeterli dokusu olan, kalp içinde pıhtı olmayan, kanama hastalığı olmayan, aspirin kullanmasına mani bir durum olmayan, kapatma amacı ile kullanılan cihazın imal edildiği metallere karşı allerjisi olmayan olgularda yapılması tercih edilmektedir.
Tüm değerlendirmeler sonrası sadece alt ve üst tarafında yeterli doku bulunan sekundum tip dediğimiz ASD tiplerinde deliğin boyutu 10 mm üstü (geri dönüşsüz akciğer hastalığı olmayacak) ise ve kapatma için engel yoksa cihazla kapatma önerilir.